Amfitiyatro, Roma uygarlığında gösteriler, gladyatör ve vahşi hayvan oyunları için kullanılan, daire ya da elips biçimli, yükselen tribünlerden oluşan bir kamu yapısıdır.
Modern anlamdaki en eski örnekleri Etruria ve Campania'da MÖ 1.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Arena, kanlı gösterilerin sergilendiği alanlardır. Vahşi hayvanlar birbirlerini parçalar, insanlar birbirleriyle ya da vahşi hayvanlarla dövüşürlerdi. Genellikle ölümle sonuçlanan bu acımasız dövüşlerin büyük bir izleyici kitlesi vardı. Arena ayrıca suyla doldurularak çeşitli gösteriler yapılırdı.
Roma uygarlığı döneminde ortaya çıkan amfitiyatroların eski Yunan ve Anadolu'da örnekleri yoktur. Örneğin Türkiye'de Efes ve Aspendos'da örneği bulunan yapılar amfitiyatro değildir. Dünyada en tanınmış örneği Roma'da bulunan Colosseum'dur.Latince olan arena sözcüğü kumluk anlamına gelir. Çünkü bu alanlar, dövüş sırasında akan kanları kolaylıkla dibe sızdırması için kumlarla kaplı olurdu. Tribünlerin altında karanlık odalar, gladyatörler için barakalar, zindanlar, vahşi hayvanlar için kafesler bulunurdu. Arena, parmaklıklarla çevrili olurdu. Arenada dövüşen kişilere gladyatör denirdi. Gladyatörlerin çoğu suçlular ya da köleler arasından yetişirdi. Dövüşler gladyatörlerden birinin, bazen her ikisinin ölümüyle sonuçlanırdı.
İlk amfitiyatroların dayanıksız tahta yapılar olduğu bilinmektedir. Taşlarla yapılan amfitiyatrolar MÖ 1. yüzyılın ilk yarısında yapılmaya başlanmış, Augustus döneminde çoğalmaya başlamıştır.
Taşlarla inşa edilmiş bilinen en eski amfitiyatro, MÖ 80 yılında Pompeii antik kentinde inşa edildiği hesaplanan Pompeii Amfitiyatrosudur.
(Yan taraftaki iki görsel Pompeii Amfitiyatrosuna aittir)
Roma'daki Kolezyum (Flavianus Amfitiyatrosu), amfitiyatroların en ünlüsüdür. Daha sonra Colosseum olarak adlandırılan bu amfitiyatronun eski kaynaklarda yaklaşık 80 bin izleyici aldığı belirtilir. Ama günümüz ölçümleri ancak 50 bin kişi olabileceğini göstermiştir.
Günümüze ulaşan diğer ünlü amfitiyatrolar İtalya'da Verona, Pompeii ve Puteoli'deki (bugünkü Pozzuoli); Hırvatistan'da İstriya'nın merkezi Pula'daki; Fransa'da Nîmes ve Arles'daki amfitiyatrolardır.
İtalya -Verona Arena
Hırvatistan - İstriya merkezi Pula
Fransa - Arles
Tunus'un El Jem şehrinde bulunan amfitiyatro da günümüze oldukça iyi korunmuş olarak gelmiştir.
Tunus El Jem
2012 yılındaki arkeolojik araştırmalar sonunda, antik çağdaki ilk amfitiyatronun Ürdün'ün Faynan Vadisi'nde MÖ 9600 yılı civarında yapıldığı ortaya çıkmıştır. Kömünal binaların bulunduğu bir köy de bulunmuştur.
Ürdün - Amman Roma Tiyatrosu
Eski Yunan’da ve Doğu’da amfitiyatrolar, yalnız roma kolonilerinde ve ender olarak yapılırdı. Buralarda da gladyatör dövüşleri ve Batı’daki gibi yaygın olan av törenleri tiyatro, stad ya da hipodromlarda sahnelenirdi.
Amfitiyatro, roma uygarlığının gösteri alanındaki en önemli unsurudur. Burası imparatorla halk arasında iletişim sağlayan başlıca yerdir.
Anadolu’da Roma amfitiyatrolarından çok az örnek bulunmaktadır. Bunların en önemlisi Bergama amfitiyatrosudur. Strabon, Laodikeia e epi Lykoı ve Nyssa’da-ki stadiumlardan da amfitiyatro olarak söz eder.
Türkiye - Bergama Pergamon
Örnekler:
Caerleon-Galler-Birleşik Krallık
Şimdilerde çimle kaplı olan Caerleon amfitiyatrosu, İngiltere’deki en iyi korunmuş Roma amfisi örneği. MS. 90’da yapılan amfi, İsca Kalesi’nde konuşlanmış askerlerin eğitim alanıydı. Ortaçağ’dan beri bilinen bir yer. Yerliler, köylerine bina yapmak amacıyla buradaki dev blokları kullanmışlar. Galler’deki Liverpool Kazı ve Araştırma Komitesi tarafından 1909’da başlatılan kazı çalışmaları sayesinde heyecan verici keşifler yapıldı. Roma Lejyon Müzesi’nde görülebilecek olan buluntulardan en ilgi çekici olanı “Caerleon Laneti”. Yazarı bilinmemekle birlikte muhtemelen bir gladyatör ya da asker tarafından, botlarını ve pelerinini çalan hırsızın öldürülmesi ya da yaralanması için ceza tanrıçası Nemesis’e hitaben yaklaşık 10 cm’lik bir tablete yazılmış…
Emerita Augusta (Merida)-İspanya
MÖ. 8’de gladyatör karşılaşmaları ve hayvan dövüşleri için 15 bin kişilik seyirci kapasitesine ve eliptik bir sahneye sahip amfi. Sahneye en yakın sıralar en yüksek statüye sahip seyircilere ayrılmıştı. Bugün sadece bu sıralar ayakta kalabilmiş. Oyunlar önemini yitirince başka yerlerde kullanılmak üzere amfinin taşları sökülmüş.
Türkiye Antik Tiyatroları
Aspendos Antik Tiyatrosu
Antiphellos Antik Tiyatrosu
Şimdi bu amfitiyatrolar yada antik tiyatrolar günümüzde hayalet haline büründüler.Sadece gözümüze hitap ediyorlar.Peki Roma İmparatorluğu dönemlerini bir düşünün o şöhretli zamanları.Roma İmparatorluğu içerisinde bir vatandaşsınız ve günlük işlerinizi yapıyorsunuz.Ardından bu işleri bitiriyorsunuz ve boş zamanınız var hemen arkadaşlarınızla anlaşıp bir antik tiyatroya gidiyorsunuz orada dövüşen adamları izliyor zevkten dört köşe oluyorsunuz hayatınız boyunca görmediğiniz aslanları kaplanları orada görüyorsunuz tiyatrodaki bütün seyirciler hep bir ağızdan kudretli bir şekilde aynı anda destek sesleri ve coşku sesleri yükseltiyorlar.Kanlar akıyor vahşi hayvanlarla savaşılıyor.Belki seyircilerden üzülenler bile oluyor.Savaşan siz olmasanız bile adranalin hormonu salgılıyorsunuz.
Veya sevdiğiniz Romalı bir kız var.Onu antik tiyatroya götürüyorsunuz daha önce hiç antik tiyatroya gitmemiş çıkıyorsunuz trübünlere oturuyorsunuz aslanların parçaladığı insanları gören kız korkuyor ve size sarılıyor. Bunları bir düşünün. Neler yaşandığını. Acaba seyircilerden oraya atlayan bir çılgın olmuşmudur? Veya aslan,kaplan gibi vahşi hayvanları dize getirebilen? Bu sahneleri gözünüzün önünde bir canlandırın;arenada adamlar,savaşçılar,köleler,vahşi hayvanlar var ve sonucun ne olacağını bilmiyorsunuz. Arkadan ise coşku sesleri yükseliyor ve bu sesler yankılanıyor. Roma İmparatorluğu halkın mutluluğunu arttırmak için böyle antik tiyatrolar yapmışlardır. Kendileri dışında kalan herkese barbar diyen Roma İmparatorluğu. Tabi düşünmek lazım Roma İmparatorluğu barbar değil mi? Ya da modern barbarlar mı? Tabi bunu o döneme göre yargılamak lazım. Her halükarda Antik tiyatrolar batı medeniyetinin bir parçası.
Yorumlar
Yorum Gönder